BÜYÜK TAYLAND SEYAHATİ - 14 -

2 – 5 ARALIK CUMA – PAZARTESİ 

Koh Phangan’a ağır bir yağmur altında varabildik ve ne yazık ki yağmur 3 gün boyunca dinmedi 😭 Sabah 11.00’de başladı yolculuk. Önce küçük bir minibüsle bizi otelden aldılar ve Krabi’de daha büyük bir otobüse aktarma yaptık. 2 saat kadar sonra Surat Thani’den tekneye bindik, deli gibi yağmur yağarken. Tekne önce Koh Samui’ye oradan da Koh Phangan’a geldi. Surat Thani’de tekneyi beklerken Koh Phangan’da transferimizi sağlamak üzere biri yanaştı yanımıza. Başkalarına da transfer ihtiyacı olup olmadığını sorduğunu görmüştük. Kişi başı 150Baht fiyat verdi ki otele sorduğumuzda da aynı cevabı almıştık. Hiç ikiletmeden kabul ettik. Çünkü adaya inince 800-1000Baht gibi fiyatlar söz konusu olacaktı, ayrıca acayip yağmur yağıyordu ve belki bir araç bile olmayacağını düşündük. İyi ki de kabul etmişiz. 

Koh Phangan’daki otelimiz Thong Nai Pan Noi plajındaki Thongtapan Resort. Kendine ait bir koyu ve plajı olan, orman içinde bungalovlardan oluşan bir tesis. Malesef plajı ve deniziyle ilgili hiç yorum yapamayacağım, odadan dışarı kafamızı zor çıkardık. Ne yazık ki musonlara denk geldik ve adada kaldığımız 3 gün bizi çok zorladı. Odadan çıkıp tesisin restoranına gitmek bile ciddi problem oluyordu. Zira orman içinde bungalovda kaldık . 









Tesisin dışı ayrı bir sorun, sokaklarda bileğe kadar su vardı. Ciddi anlamda afet bölgesi halindeydi ada. Elektrik direkleri devrildi, elektrikler defalarca kesildi, internet bağlantısı koptu, bir ara cep telefonları çekmedi. Kabus gibi! Havanın yumuşamasını beklemek için 2 gece daha kaldık ve 5’inde Koh Samui’ye geçmeye karar verdik. Hava yumuşayacağı yerde daha da kötüleşti. Neyse ki tekneler çalışıyordu. Otelin resepsiyonundan Koh Phangan Limanı’na transfer, Koh Samui’ye tekne bileti ve Koh Samui’deki otel transferini ayarladık. Her şeyi tek kalemde ayarlayabilmek çok iyi oluyor, sürpriz fiyatlarla karşılaşmamak için. Ayrı ayrı belirtmem gerekirse; 

Koh Phangan otel-liman transferi kişi başı 200THB
Koh Phangan-Koh Samui tekne bileti kişi başı 300THB
Koh Samui liman-otel transferi kişi başı 150 THB (oteli Chaweng Beach’te ayarlamıştık)

Sürprizler bitmiyordu. Koh Phangan Liman’a geldiğimizde öğrendik ki Koh Samui’de sadece havaalanına gidebilecektik çünkü şehirdeki su seviyesi 50cm yi bulmuştu. Biz de ana karaya yani Surat Thani’ye geçmeye karar verdik, çünkü Koh Samui'den saat kaçta uçak olduğunu araştıracak durumda değildik. Bir gece Surat Thani'de kalıp Bangkok’a geçecektik. O anda yapacak en iyi şey buydu. Limanda bekleyen insanların hali içler acısıydı. Ağır yağmur altında, üstümüzde yağmurluk, elimizde şemsiye, ayaklarda şıpıdık terlik... Güler misin ağlar mısın! İnsan, doğaya karşı çok çaresiz. Doğanın gücüyle başa çıkmak mümkün değil. 

Surat Thani’deki otele vardığımızda çok yorgunduk ama rahatlamıştık. Ertesi sabah için Bangkok’a uçak bileti aldık ve yağmursuz bir akşamda sakin bir yürüyüşe çıktık. Bunları yazdığımda ayın 7 si olmuştu ve haberleri okuyunca gördüm ki ciddi bir afet yaşıyor Güney Tayland ve tehdit hala devam ediyordu Çok da büyük bir alanı kapsıyor, tüm Andaman Denizi kıyıları, adaları ve Tayland Körfezi etkilenmiş durumdaydı. 

Biz kendimizi afet bölgesinin kısmen dışına atmış olduk. Surat Thani, Tayland’ın en güzel ve turistik adalarına açılan kapı olmasına rağmen hiç turistik bir şehir değil. Hatta çok vasat, yapacak hiçbir şey yok diyebilirim. Doğru dürüst bir restoran bile bulamadık ve bir alışveriş merkezinde yemek yedik. Değişik bir deneyim oldu, bir Japon restoranıydı yemek yediğimiz yer. Her masada su kaynatabileceğiniz tencere ve elektrikli ocak var. Menüden sebze ya da et ya da balık ürünlerinden kombinasyonlar seçip sipariş ediyorsunuz, siparişleriniz gelince tencerede kaynatıp yiyorsunuz. Değişik bir deneyim oldu. Çok lezzetli bir yemek değildi belki ama keyif aldık, yeni bir şey görmüş olduk, mesela shitake mantarının tadına bakmış olduk.

Bu arada size Koh Phangan’da hava izin verdikçe gidebildiğimiz bazı yerlerden bahsedeyim istiyorum. Thong Nai Pan Noi adındaki küçük bir sahildeydik biz.  
Rasta Baby diye bir barda kahvaltı ettik ilk sabah. Evet bar ama kahvaltı servisi de var. Tayland’ta yediğim en güzel omleti yedim diyebilirim.  

Jip Shop’ta öğle yemeği yedik. Güzel bir mekan, akşam yemeği için de gidilebilir. 

Asıl bombayı sona sakladım. Luna Lounge! Bir Fransız çift işletiyor. Kapısından içeri adım attığınız anda dünya değişiyor. Çok şık bir mekan. Fiyatlar da ona göre tabii ama öyle bir mekan için çok uygundu diyebilirim. Masaya oturduğunuzda ıslak mentollu el bezleri (mendil değil, babanne usulü ıslak bez) geliyor önce. Garsonlar birayı köpüklü mü köpüksüz mü tercih ettiğimizi bile sordu ve ona göre servis yaptılar. Uzun zamandır salata yememiştim, müthiş taze, çıtır çıtır bir salata yedim. Ana yemek olarak ızgara “red snapper” istedik. Gayet büyüktü ve bir balığı Emrah ile birlikte yedik. Son olarak gecenin kraliçesi dediğim cheesecake! Ah o cheesecake! Gerçekten inanılmaz lezzetliydi. Koh Phangan’da bozuk psikoloji ile geçen 3 günün en güzel birkaç saatiydi diyebilirim.

Yorumlar

Popüler Yayınlar