MUY NOBLE, MUY LEAL, BENEMERITA, INVICTA, HEROICA Y BUENA CIUDAD DE OVIEDO

25.02.2015

Yazının başlığı, şehrin mottosu. Meali: Çok soylu, çok sadık, hürmete değer, yenilmez, kahraman ve güzel şehir Oviedo!


  


"Oviedo'ya gitmek aklınıza nerden geldi?" diye haklı bir sorunuz olabilir. İspanya'da 1 geçiren kaç kişi Oviedo'ya giderdi bilmiyorum. Benim bu şehre merakım Woody Allen'ın "Vicky Christina Barcelona" filmini seyrettikten sonra oluştu. Filmin esas oğlanı Javier Bardem, Amerikalı şeker kızlar Vicky ve Christina'yı bir haftasonu kaçamağı için Oviedo'ya götürmüştü, sonra kızları da götürmüştü. Neyse, konumuz bu değil. 


Oviedo, Asturias Özerk Bölgesi'nin başkenti. Şehirlerin hangi bölgelere ayrıldığından pek bahsetmedim ama İspanya, 17 özerk bölgeden oluşuyor. Hemen hepsindeki halk, kendini bağımsız bir ülke vatandaşı gibi görüyor. Örnekse, San Sebastian'da bir garsonla sohbet ederken, "2 haftadır İspanya'dayız" diye bir cümle kurdum, kurmaz olaydım, zira bana "You are not in Spain, you are in Basque Country" dedi. Yani İspanya'da değilmişim, Bask Ülkesi'ndeymişim. Dedim çok pardon, bi daha olmaz. 


Santander-Oviedo yolu, ormanın içinden geçerek gidilen çok rahat bir otoban. Yaklaşık 2 saat sürdü yolculuk. Otelimiz Room Mates Marcos. Sabah şekeri gibi bir resepsiyonist tarafından karşılandık. İstanbullu olduğumuzu öğrenince ellerini çırpıp zıplamaya başladı :) 


Otelin konumu, odaları falan gayet güzel. Haritamızı alıp yollara düştük. Tabi önce yemek. Burda tapas olayı pek yok. Porsiyonlar ölümlük derecede büyük. Sideria La Cabana'da öğle yemeği yedik. Emrah'ın yediği jumbo karides tabağı sadece 10€. Aynı tabağı İstanbul'da yemek için sanırım bir servet ödemek lazım. 





Çatlamak üzereyiz, artık yürüyüş zamanı. 


Müthiş bir ortaçağ şehri. Şehrin tarihi 8. yüzyıla kadar dayanıyor. Arkeolojik geçmişi ise çok daha eski, 300.000 yıl öncesinden arkeolojik kalıntılar var. Herhalde bu sebepten ötürü, küçücük şehrin kocaman bir arkeoloji müzesi var. Bu müze ve katedral gezilesi. Eski şehrin sokakları ve şehrin ortasındaki kocaman park çok keyifli.



Katedral












Şehirde bunun gibi birçok güzel heykel var. 

Asturais'ın olayı, Sider denen elma şarabı. Girdiğimiz her restoran afedersiniz sidik gibi kokuyordu. Nedenini akşam yemek yediğimiz restoranda anladık. Garsonların şarabı servis etme şeklinden dolayı. Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi, aşağıdaki elde bardak, yukarıdaki elde şişe var ve bardak hafif yan tutuluyor. Bardağa sider denen şarabı bu şekilde koyuyorlar. Tabii şarabın yarısı yere dökülüyor, bu yüzden her yer buram buram elma şarabı kokuyor. İnsanlar kayıp düşmesin diye yerlere de talaş atılıyor. Tadı bence güzel değil ama şişesi 2€ civarı. Sunumu görmek için deneyebilirsiniz.  


 

Fotoğraf alıntıdır. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar