MADRİD'E GİRİŞ

27.02.2015

Nihayet Madrid'teyiz, seyahatimizin son haftası... Önce havaalanına gidip arabamızı bıraktık. Pek de sevmiştik kendisini. Yolu açık olsun :)



Saat 15.00'te bırakmamız gerekiyordu ama 15 dakika geciktik trafik yüzünden. Bırakırken bir şey demediler ama sonradan kredi kartımıza 17,10€ ceza yansıtmışlar. Emrah Türkiye'ye dönünce çok uğraştı ve iptal ettirdi cezayı. 

Evimiz aşırı ötesi merkezi, penceremizden Plaza Mayor'un duvarlarını görüyoruz, Sol Meydanı ve daha bir çok yer yürüme mesafesinde. Ev küçük. Yatak, mutfak yemek masası aynı odada. Eve adım atar atmaz ilk icraatım 3 makina çamaşır yıkamak oldu! :D 
Evi incelemek için; https://www.airbnb.com.tr/rooms/1150753

Karnımız çok aç, evin çok yakınında Museo del Jamon diye bir mekan vardı. Zincir bir restoran. Çok müthiş değil ama idare eder. 

Kadim dostlarımız Bahar ve Gökhan Doğan'ın daha önceki Madrid seyahatlerinden öğrendiğimiz 2 güzel sokak, Cava Baja ve Cava Alta'yı keşfe çıkıyoruz. Özellikle Cava Baja'da birçok güzel mekan var. Bizim ilk akşam için tercihimiz La Chata oldu. Peynir ve jambon tabağı ile 1 şişe şarap 30€. Mekan da pek cici. 
https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g187514-d991160-Reviews-La_Chata-Madrid.html

28.02.2015

Seyahatimiz başladığında 1 gece Madrid'te kalmıştık katırlarsanız. O zaman hava çok ama çok soğuktu, dışarda çok uzun süre yürümek, gezmek imkansızdı. Şimdi ise hava oldukça yumuşak, bahar gibi. 

Yorucu bir gün bizi bekler, çok yürüyeceğiz bugün. Evde sadviçlerimizi yapıp Plaza Mayor'da kahvaltı ettik. Burada çok fazla dilenci var. Rahatsız oluyor insan ister istemez. Türkçe konuşan da var, hatta belki de Türkler bilemiyorum. "Un bocadillo por favor" diye İspanyolca dilenirken bizim Türkçe konuştuğumuzu duyup arkamızdan "bi ekmek parası" demiş olanlar var!!! Şaşkınlıktan küçük dilimi yutayazmıştım. (Şimdilerde Atletico Madrid maçına gelen Hollandalı taraftarların Romen dilencilere para atıp onlarla dalga geçmesine konu olan meydan burası). 

Calle Mayor, Plaza Mayor, Sol Meydanı, Plaza Espana, Palacio Real yani Kraliyet Sarayı ve Katedral'i de görüp tekrar Calle Mayor'a geri döndük. Sarayın içine girmedik ama katedrali gezdik. 


Palacio Real


Palacio Real

Santa Ana Caddesi üzerinden Atocha Tren İstasyonu'na indik. Burası enteresan bir yer. Bir nevi Haydarpaşa Tren İstasyonu gibi turistik ama kaderi onun gibi değil, hala Madrid'in en büyük tren istasyonu olarak hizmet veriyor. 


Atocha Tren İstasyonu (Fotoğraf alıntıdır)


Atocha Tren İstasyonu (Fotoğraf alıntıdır)

Trene binmek istemezseniz alternatif ulaşım araçları da mevcut aşağıdaki gibi;


Çok oturgaçlı, pedallı götürgeç :)

Atocha'dan istikamet Retiro Park. Müthiş bir park, kocaman. İçerde koru, yapay göl, kafeteryalar vs bulunuyor. Yapay gölde isterseniz tekne gezintisi yapabiliyorsunuz. Buraya daha güneşli bir günde pikniğe gelecek biz.


Retiro Park

Akşam yine Cava Baja'daydık. Yalnız nerede yediğimizi yazmamışım. Benden blogger olmazmış :/ 

Yorumlar

Popüler Yayınlar