CAPCANLI VALENCIA
14.02.2015
Yağmurlu Granada'yı arkamızda bırakarak güneşli Valencia'ya doğru yola çıkıyoruz. Şansımız varmış ki yağmur dün Elhamra'dayken yağmadı, mahvolurduk.
Valencia'da da evde kalacağız. Küçük ama çok kullanışlı, çok merkezi. Etrafta bir sürü, restoran, bar, pub var. Hem de sıcak bu ev, Sevilla'daki evde çok üşümüştük.
İncelemek isterseniz Valencia'daki evimiz:
https://www.airbnb.com.tr/rooms/3948143
Güzel bir sevgililer sofrası kurduk ve akşam yemeğimizi evde yedik. Yemek sonrası yakınlardaki bir bara gittik. Buranın meşhur içkisi Agua de Valencia imiş, portakallı tatlımcak bir şey.
Valencia çok güzel bir şehir. İspanya'nın 3. büyük kenti. Havası ılıman olduğu için şubat ayında bile sokaklar oldukça kalabalıktı, zaten kent gece hayatı ve açık hava etkinlikleriyle ünlüymüş. Mart ayında giderseniz İspanya'nın en muhteşem açık hava etkinliklerinden biri olan Las Fallas'ı görebilirsiniz, her yıl 15-19 Mart tarihlerinde düzenleniyor bu festival.
Evimizin sokağında bisiklet kiralayan bir dükkan vardı. Ertesi gün bisiklet kiralamaya karar verdik.
15.02.2015
Sabah evin yakınlarındaki fırından ekmek aldık, dün market alışverişini de yapmıştık zaten bugünkü pikniğimiz için. Bisikletlerimizi kiraladık, günlük 9€'dan ve deniz kenarına doğru pedal çevirmeye başladık. Mesafe çok yakın değil, bi de üstüne kaybolduk mu!!! 1 saati buldu denizi görmemiz. Ama değdi. Kumlara yayıldık ve kahvaltımızı yaptık.
Sahilde dolaşırken bunun gibi dev kumdan kaleler görebilirsiniz, sanat eseri!
Valencia'da gezilecek çok yer var. Katedral, meydanlar, parklar, pazarlar, müzeler... Ancak biz Valencia'yı dinlenme noktası olarak seçmiştik, çünkü Endülüs bizi gerçekten yordu. Açıkçası her şeyiyle bu kadar doyurucu bir şehir olduğunu da bilmiyorduk. Bu nedenle çok gezmedik ve bunun için pişmanız. Valencia'ya daha uzun zaman ayırmamız gerekirmiş. Siz öyle yapın ;)
Akşam yemeğimizi Marisqueria Civera diye bir deniz ürünleri restoranında yedik. Paella ve şefin salatası müthişti.
Yarın sırada Barselona var...
Yağmurlu Granada'yı arkamızda bırakarak güneşli Valencia'ya doğru yola çıkıyoruz. Şansımız varmış ki yağmur dün Elhamra'dayken yağmadı, mahvolurduk.
Valencia'da da evde kalacağız. Küçük ama çok kullanışlı, çok merkezi. Etrafta bir sürü, restoran, bar, pub var. Hem de sıcak bu ev, Sevilla'daki evde çok üşümüştük.
İncelemek isterseniz Valencia'daki evimiz:
https://www.airbnb.com.tr/rooms/3948143
Güzel bir sevgililer sofrası kurduk ve akşam yemeğimizi evde yedik. Yemek sonrası yakınlardaki bir bara gittik. Buranın meşhur içkisi Agua de Valencia imiş, portakallı tatlımcak bir şey.
Valencia çok güzel bir şehir. İspanya'nın 3. büyük kenti. Havası ılıman olduğu için şubat ayında bile sokaklar oldukça kalabalıktı, zaten kent gece hayatı ve açık hava etkinlikleriyle ünlüymüş. Mart ayında giderseniz İspanya'nın en muhteşem açık hava etkinliklerinden biri olan Las Fallas'ı görebilirsiniz, her yıl 15-19 Mart tarihlerinde düzenleniyor bu festival.
Evimizin sokağında bisiklet kiralayan bir dükkan vardı. Ertesi gün bisiklet kiralamaya karar verdik.
15.02.2015
Sabah evin yakınlarındaki fırından ekmek aldık, dün market alışverişini de yapmıştık zaten bugünkü pikniğimiz için. Bisikletlerimizi kiraladık, günlük 9€'dan ve deniz kenarına doğru pedal çevirmeye başladık. Mesafe çok yakın değil, bi de üstüne kaybolduk mu!!! 1 saati buldu denizi görmemiz. Ama değdi. Kumlara yayıldık ve kahvaltımızı yaptık.
Sahilde dolaşırken bunun gibi dev kumdan kaleler görebilirsiniz, sanat eseri!
Valencia'da gezilecek çok yer var. Katedral, meydanlar, parklar, pazarlar, müzeler... Ancak biz Valencia'yı dinlenme noktası olarak seçmiştik, çünkü Endülüs bizi gerçekten yordu. Açıkçası her şeyiyle bu kadar doyurucu bir şehir olduğunu da bilmiyorduk. Bu nedenle çok gezmedik ve bunun için pişmanız. Valencia'ya daha uzun zaman ayırmamız gerekirmiş. Siz öyle yapın ;)
Akşam yemeğimizi Marisqueria Civera diye bir deniz ürünleri restoranında yedik. Paella ve şefin salatası müthişti.
Yarın sırada Barselona var...
Yorumlar
Yorum Gönder